top of page

SİLİVRİ TARİHİ KÜLTÜREL MİRASI KORUMA 

EĞİTİM ve ARAŞTIRMA DERNEĞİ

Silivri_Tarih_Derneği_Logo_Tasarımı_P

Çanta Çimento Üretim Santrali Hakkında Tespit ve Görüşlerimiz

Silivri Çanta Mahallesi Karteltepe Mevkii'nde yapımına başlanan çimento üretim santrali hakkında tespit ve görüşümüzdür;


Geçtiğimiz haftalarda Boğaziçi Çimento Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından “çevre dostu tesis”  tanımlaması yapılarak inşaatına başlanan fabrika projesi hakkında kamuoyu uzunca bir süre bu bu projeye verilen izinleri, projenin amacı ve işlevini, konu hakkında çokça bilgi kirliliği olduğunu, bunun çevre karşıtı bir proje olup olmadığını değerlendirdi.


Silivri’de akademik ve bilimsel anlamda faaliyetler yürüten bir dernek olarak görüş bildirmek, projeye dair tespitlerimizi kamuoyu ile paylaşmak demokratik katılımcılık gereği zorunlu olmuştur.

ree

Şirketin, HUŞ MÜHENDİSLİK ORM. VE SERA ÜR. İNŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. İmzalı “KLİNKER ÖĞÜTME TESİSİ PROJESİ” başlıklı Nihai Proje Tanıtım Dosyası’nda yer alan bilgilere göre projenin gerçek niteliği dışarıdan getirilecek klinker ve katkı maddelerinin öğütülerek çimento haline getirileceği bir “çimento öğütme tesisi. Ancak nihai ürün olarak çimento üretecek ve yıllık kapasitesi yaklaşık 1 milyon ton çimento olacatır. Bu nedenle tesis yalnızca “paketleme-depolama” değil; çimento üretimi yapılan bir sanayi tesisidir. (Rapor: tesisin yılda 990.000 t çimento kapasitesi ve yıllık ~693.000 t klinker alımı öngörülüyor; klinker “dışarıdan hazır olarak getirilecek” olarak belirtiliyor).


ree

 

Raporun sunduğu ana çevresel kontrol taahhütleri arasında tesisin;

 

1.        “tamamen kapalı” silolar, taşımacılık hatları ve çok kapasiteli torbalı filtreler ile toz kontrolü sağlanacağı iddia ediliyor. (ör. değirmende 380.000 m³/saat filtre; stok siloları altında torbalı filtreler vb.).

2.       İnşaat/işletme sırasında ortaya çıkacak toz emisyonu hesaplanıp, yönetmelik değerlerinin altında olduğu belirtilerek bazı modelleme çalışmaları atlanmış (raporda bazı kaynaklar için kütlesel debi < 1 kg/saat olduğu için dağılım modellemesi yapılmadığı yazıyor).

3.       Belediyeden “plan notlarına uygun” görüş ve ÇED sürecinin başlatıldığı bilgisi var; ayrıca tesisin “Gelişme Sanayi ve Depolama Alanı”nda olduğu belirtilmiş.

 

Raporun dışında pratikte muhtemel çevresel ve ekolojik etkilere baktığımızda;

 

1.       Torbalı filtreler iyi tasarlanıp işletilmezse, taşıma, filtre boşaltma (big-bag transferleri), silobas doldurma, siloların üst boşaltma ağızları, çatlak/conta sorunları veya bakım sırasında kaçaklar ile fugitive (kontrol dışı) toz çıkışı olur. Bu tozlar güneşlenmiş ayçiçek tarlalarına, bitkilere, toprağa ve solunan havaya direkt zarar verir. (Rapor filtre iddiası koymuş; ancak gerçek performans filtre seçim, bakım, işletme personeli ve arıza anlarına bağlıdır).

 

2.       Toz örtüsü bitkide fotosentezi bozar; çiçek ve tohum kalitesini düşürebilir — verim kaybına yol açabilir. Ayrıca ince partiküller insan sağlığı (solunum) için risktir.

 

3.       990.000 t/yıl üretim/taşıma büyük tır trafiği anlamına gelir (hem klinker getirileri hem ürün çıkışı). Yolların hasarı, gürültü, kaza riski, yol tozu, nitrojen oksit/soot emisyonu artışı beklenir. Rapor bir Trafik Yönetim Planı eklemiş ama sahadaki yoğunluğu herkes gördüğünde etki büyük olabilir.

 

4.       Torbalı filtrelerden çıkan tozun big-bag/torbalarda taşınması, dökülme, yağışla yüzeysel akışa katılma ve toprağa bulaşma riski var. Kullanılan katkılar (uçucu kül, cüruf vb.) metal içerebilir; sızıntı halinde toprağı/yer altı suyunu etkileyebilir. Rapor atık ve geçici depolamadan bahsediyor ama sahadaki uygulama denetlenmez ise durum kritik olabilir.

 

5.       24 saat çalışma, gece vardiyeleri, yükleme-boşaltma—gürültü, titreşim, gece ışıkları, komşu köylere rahatsızlık verebilir. Rapor gürültü mevzuatına uyulacağını belirtiyor ancak bu yine dikkatli bir denetim gerektirmektedir. Teknik ile uygulama arasında muhakkak farklılıklar olacaktır.

 

6.       Rapor yakın çevrede bazı kuş, sürüngen, memeli listesi veriyor; tarım arazilerindeki habitat parçalanması, iş makineleri, ışık ve insan baskısı yerel fauna/floranın davranışını etkileyebilir.

 

7.       Rapor bazı emisyon kaynakları için “kütlesel debi düşük” diyerek modellemeyi atlamış; bu yöntemler saha gerçekliğiyle uyumlu olmayabilir çünkü küçük kaynakların birikimi ve pik durumları (bakım sırasında, dolum sırasında) yerel etkileri artırır.

 

PEKİ BU DURUMLAR TOPLUM YAŞAMINI NASIL ETKİLER?

 

1.       Tarım gelirlerinde düşüş: Silivri’nin bulunduğu alan ayçiçek üretiminde Türkiye’nin önde gelen bölgelerinden biridir.

-          Toz ve kirlenme nedeniyle ürün kaybı, görüntü/tüketici itibar problemi, polinatör (arı) zararları → bal/ürün azalması.

-          Çevresindeki ayçiçek tarlaları ve tarım alanları üzerinde toz birikimi → fotosentez azalması, verim kaybı, ürün kalitesinde düşüş.

-          Toz ve ağır metal içerikli katkılar (uçucu kül, cüruf vb.) toprağa ve suya bulaşabilir.

-          Bölgedeki arılar ve diğer polinatörler zarar görebilir; bal ve tohum üretimi etkilenebilir.

-          Raporda tesisin su kullanımının sınırlı olacağı belirtiliyor. Ancak, Filtrelerden çıkan tozların big-bag veya torbalarla depolanması sırasında dökülmeler, yağışlarla birlikte toprağa karışma riski vardır.

-          Bu tür ince tozlar pH değişikliklerine, toprak yapısında bozulmaya ve mikroorganizma faaliyetlerinde azalmaya neden olur.

-          Uzun vadede tarım alanlarının verimliliği azalabilir.

 

2.       Sağlık etkileri: artan PM2.5/PM10, nefes-darlık, kronik solunum, hassas gruplarda artış.

-          Toz, solunum yolu hastalıkları, astım, KOAH gibi sağlık sorunlarını artırabilir.

-          Filtreler öngörülüyor; ancak işletme sırasında arıza, bakım yetersizliği veya kaçaklar olduğunda bu toz çevreye yayılır.

 

3.       Ulaşım & güvenlik: daha fazla ağır araç → kaza riski, yol bozulması, yerel ulaşım sıkıntısı.

-          Yılda yüzbinlerce ton malzemenin giriş-çıkışı için yoğun tır trafiği olacak.

-          Bu trafik yol bozulmaları, gürültü, kaza riski ve ek egzoz emisyonları getirecek.

-          24 saatlik çalışma → sürekli gürültü ve ışık kirliliği.

 

4.       Sosyal gerilim: istihdam beklentisi (rapor 25 kişi istihdam diyor) ile olumsuzluklar arasında topluluk bölünmesi; kamuoyu ile şirket arasında çatışma.

-          Tesisin bulunduğu alan tarım arazisi ve kırsal yaşam üzerinde sanayi baskısı oluşturacak.

-          Sanayileşme eğilimi hızlanabilir; tarım alanlarının değeri düşerken sanayi yapılaşması artabilir.

-          Yerel halkta sağlık kaygıları, yaşam kalitesinde düşüş ve sosyal huzursuzluk riski.

 

BERABERİNDE GETİRECEĞİ SANAYİLEŞME VE KENTSEL BOZULMA ETKİLERİ NELER OLABİLİR?

 

1.       Zaten mevcut alanın Sanayi Gelişme Bölgesi ilan edilmesinden kaynaklı Yeni tedarik/lojistik firmaları, depo ve sanayi alt tedarikçileri bölgeye çekilebilir → sanayileşme genişleyebilir.

2.       Arz-talep dinamiği ile arazi değerleri, imar baskısı değişebilir → tarım arazileri dönüşebilir.

3.       Altyapı yükü (yollar, su, enerji) artar; yerel servislerin baskılanması.

4.       Kentsel yayılma ve çevresel bozulma (gürültü, hava kalitesi bozulması, ışık kirliliği) görülebilir.

 

 

ZARARSIZ İDDİASI SORGULANMALI

 

-          Rapor bazı emisyon kaynaklarını düşük göstererek modelleme yapmamış; bu durum gerçek hayattaki kümülatif etkileri göz ardı ediyor.

-          Toz ve emisyonların “tamamen filtreleneceği” iddiası, işletme koşullarında asla %100 güvence vermez.

-          Şirketin “çimento fabrikası değiliz” söylemi, fırınlı üretim yapılmamasına dayansa da, ortaya çıkan ürünün çimento olması gerçeğini değiştirmiyor.

-          Şirket “tamamen kapalı sistem” dese de, pratikte silobas dolumu, boşaltma, filtre değişimi gibi anlarda toz kaçağı olur.

-          ÇED raporları çoğunlukla “en iyi senaryo” üzerinden hazırlanır; “en kötü senaryo” yani arıza, bakım ihmali veya ani kapasite artışları değerlendirilmez.

 

EĞER DAHA ÇOK KİNKER GERELİRSE ÇİMENTO SANTRALİ ( KLİNKER ) YAPMAYACAKLARINA DAİR GARANTİ VAR MI?

 

1.       Rapor lojistik olarak şu anlık projeyi “klinker öğütme tesisi” olarak sunuyor ve “klinker dışarıdan getirilecek” diyor. Bu, mevcut başvurunun kapsamıdır.

2.       Ancak gelecekte yeni bir yatırım/tesis (ör. döner fırınla klinker üretimi) kurmak için şirket ayrı bir izin, ÇED (gerekiyorsa) ve imar/ruhsat süreçlerinden geçmelidir. Yani şu anki rapor tek başına gelecekte kiln kurulumunu engellemez. Bunun için resmi bir garanti gereklidir.

 

BU DURUMDA NE YAPILMALI?

 

A.      Belediye/Çevre Bakanlığı’ndan tesise yazılı, taahhütlü ve ruhsata bağlanmış bir “kiln kurulmayacaktır” hükmü (ancak bu, plan değişikliğiyle ileri tarihte değiştirilebilir).

B.      İmar planı / plan notlarına net kısıtlar konması (ör. bu parselde döner fırınlı klinker üretimi tanımlanamaz).

C.      Klinker üretimi ve çimento santrali kurulmayacağına dair yazılı bir taahhüt istenmesi gerekmektedir.

 

RAPORA NE KADAR GÜVENMELİ ?

 

Rapor teknik düzeyde kapsamlı birçok belge ve taahhüt içeriyor; ancak birçok noktada uygulama-bağımlı (filtre verimi, bakım, yönetim, tır operasyonu vb.) olduğu için sahada gözlem ve bağımsız ölçüm olmadan iddialara tamamen güvenilmemeli. Raporda bazı analizler (ör. modelleme atlama) pratik riskleri hafife almış olabilir — bu nedenle bağımsız uzman değerlendirmesi ve başlangıç-öncesi baz veri toplama şart. 

 

SİLİVRİ’DE İNŞAASINA BAŞLANAN TESİSE TÜRKİYE’DEKİ EN YAKIN ÖRNEK;

 

Ferçim (Ferçim Çimento) – Ankara Çimento Öğütme Tesisi

 

Ankara’da yer alan bu tesis, Ocak 2001’de inşasına başlanmış; Temmuz 2002’de deneme üretimine geçmiş olup, daha sonra yapılan yatırımlarla yıllık 204.000 ton çimento öğütme kapasitesine ulaşmıştır.


ree

 

Başlangıçta 1992’de “çimento öğütme ve paketleme tesisi” olarak kurulan bu fabrika, 2005’ten itibaren entegre hale dönüştürülerek klinker üretimine geçmiştir.

 

Yıllık yaklaşık 1,1 milyon ton çimento kapasitesine sahiptir.

 

Örnek olarak: bu tarz tesisler başlangıçta öğütme + paketleme olarak başlasa da, zaman içinde entegre fırınlı üretime dönüşebiliyor.

 

Türkiye’de şu anda yaygın olarak faaliyet gösteren “çimento öğütme ve paketleme tesisleri”; klinkeri dışarıdan alıp öğütmekte ve çimento üretmekte, döner fırın (klinker üretimi) içermemektedir. Ancak, bazı tesisler (örneğin Kayseri) başlangıçta öğütme ile başlasa da entegre fırınlı üretime dönüşmüştür; bu durum, ileride benzer dönüşüm riskine işaret edebilir.

 

BU ÖRNEK NEDEN ÖNEMLİ VE NE ANLAMA GELİYOR?

 

Başlangıçta yalnızca öğütme yapan, fırın olmayan tesisDönüşümle birlikte tam entegre üretime (klinker ve çimento) dönüşen sanayi yatırımı haline geldi.

-  Bu dönüşüm, yüksek maliyetli altyapı (fırın, toz filtreleme sistemleri, enerji altyapısı vb.) ve daha yüksek çevresel riskler (toz, emisyon, gürültü, enerji tüketimi) anlamına geliyor.

-  Bu yapı dönüşümü, Silivri projesinin gelecekte benzer şekilde “ilk aşamada öğütme, ileride fırınlı üretim” yoluna gitme riskini gündeme getiriyor.

 

SONUÇ OLARAK;

Silivri’de planlanan tesis, teknik olarak bir çimento üretim tesisidir. Rapor, çevresel zararların önleneceğini öne sürse de, bilimsel açıdan bakıldığında:


·         Hava kirliliği,

·         Tarım ve toprak zararları,

·         Sağlık riskleri,

·         Sanayileşme baskısı


kaçınılmaz olasılıklardır. Bu nedenle, projenin kamu yararı açısından şeffaflık, bağımsız denetim ve bağlayıcı hukuki teminatlar olmadan uygulanması, Silivri’nin tarımsal kimliğini ve doğal yaşamını tehdit edecektir.


Kayseri tesisinde görüldüğü gibi, ilk aşamada öğütme tesisi kurmak, daha sonra yatırım artışıyla entegre fırınlı üretime geçiş için bir yol olabilir. Bu anlamda Silivri gibi projelerin plan notlarında ilk etapla sadece öğütme yapılıp uzun vadede fırın eklenemeyeceğine dair bağlayıcı kısıtlamalar ve bağımsız izleme sistemi kurulması kritik görünüyor.

Kültürel mirasın çevre ve toplumsal yapıyla bir bütün olduğunu düşündüğümüzden Silivri Tarihi Kültürel Mirası Koruma Eğitim ve Araştırma Derneği olarak kurulmaya başlanan bu tesisin yapımının karşısında olduğumuzu belirtmek isteriz.


Bu çimento santralinin yapımından önce hazırlanan bu raporun teknik olarak yetersiz olmasının yanı sıra uygulamaya geçtiğinde yaratacağı ekolojik, çevresel, biyolojik, tarımsal, toplumsal ve kentsel olarak pek çok tahribata sebep olacağını düşünmekteyiz. 

Buna bağlı olarak;


-          ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR kararına itiraz edilmesini,

-          Özel bir firma tarafından hazırlanan bu rapora onay veren Silivri Belediyesi’nin karara itiraz ederek imalatı durdurmaya yönelik meclis kararı almasını ve imalatın durdurulmasını,

-          Bu tarz sanayileşme faaliyetleri için bir araştırma komisyonu kurmasını, bu komisyona Silivri’de faaliyet gösteren STK, meslek odası, demokratik kitle örgütlerinden temsilcilerin dahil edilmesini,

-          Bu santral projesi için İmar planı / plan notlarına net kısıtlar konması (ör. bu parselde döner fırınlı klinker üretimi tanımlanamaz). İbraresi konulmasını,

-          Belediye/Çevre Bakanlığı’ndan tesise yazılı, taahhütlü ve ruhsata bağlanmış bir “kilnker kurulmayacaktır” hükmü konulmasını (ancak bu, plan değişikliğiyle ileri tarihte değiştirilebilir).

-          Bu proje ve buna benzer projeler için Bağımsız denetim / halk temsilciliği: tesis izleme komitesi kurulmasını(belediye + köy + bağımsız uzman),

-          Buna benzer projeler için hali hazırda sürekli bir BİLİM KURULU’NUN oluşturulmasını,

-          Halkın bilgisinin olmadığı bu proje ve benzer projelerde toplumun önceden bilgilendirilmesi ve şeffaflık/ortak akıl/birlikte yönetim anlayışı gereği süreçlere dahil edilmesini,

-          Komşu çiftçilere tazminat/farm-loss mekanizması: raporun olası zararları için teminat veya sigorta oluşturulmasını,

Talep etmekteyiz.

 

Silivri Tarihi Kültürel Mirası Koruma Eğitim ve Araştırma Derneği

Yorumlar


Mail Adresinizle Bültenlerimize Kayıt Olun..

Mail adresinizle kayıt olarak haber, etkinlik ve duyurulardan haberdar olabilirsiniz..

Teşekkür Ederiz.. 

Bize Katılın

Fatih Mahallesi İbrahim Kandemir Sokak Dirik Apt. No: 1/A, 34570 Silivri/İstanbul

T. +90 

  • Grey Facebook Icon
  • Grey Instagram Icon
  • Gri YouTube Simgesi
bottom of page