top of page
Yazarın fotoğrafıSilivri Tarih Derneği

Rum, Yunan, Grek ve Helen Kimlere Denir?

RUM, YUNAN, GREK VE HELEN KİME DENİLİR? VE BU SÖZCÜKLERİN TARİHSEL SÜREÇ İÇERİSİNDE ORTAYA ÇIKIŞLARI  – AYCAN YILMAZ YAZDI..

Günlük konuşmalarımızda genellikle Rum, Yunan, Grek ve Helen sözcüklerini birbirleriyle karıştırmakta ve yanlış kullanmaktayız. Bazen bir sözcüğü diğerinin yerine kullanabilmekteyiz. O halde:  -Rum -Yunan -Grek -Helen kime denilir. – Rumca ve Yunanca arasında bir fark var mıdır? 

TESAD – Tarih Ekonomi ve Siyaset Araştırmaları Derneğinin yaptığı araştırmaya göre bu sözcüklerin anlamları ve tarihsel süreç içerisinde ortaya çıkışları aşağıda açıklandığı gibidir. 


1 – Rum Sözcüğü  Roma İmparatorluğu M.S. 395 yılında Batı Roma ve Doğu Roma olarak ikiye bölündü. Doğu Roma İmparatorluğu Balkanlar, Anadolu, Suriye, Lübnan, İsrail ve Mısır topraklarını da içine alan geniş bir coğrafyada bulunuyordu ve başkenti İstanbul’du. Doğu Roma İmparatorluğu yönetimi 6’ncı yüzyılda aldığı bir karar ile ismini değiştirerek Bizans İmparatorluğu adını aldı ve ayrıca o zamana kadar Latince olan resmi dilini değiştirerek Yunanca olmasını kabul etti. Fatih Sultan Mehmet’in 1453 yılında İstanbul’u fethetmesiyle de Bizans İmparatorluğu yıkıldı. Bizans çok büyük bir imparatorluk olduğu için, farklı etnik kökenden oluşan çok kalabalık bir tebası vardı. Tarihsel süreç içerisinde, İstanbul’un fethi ve Bizans’ın yıkılması sonucu, eski Doğu Roma topraklarında kalan imparatorluk bakiyesi halklara toptan Rum denilmiştir. Zaten bunlar da farklı kökenden geliyor olsalar da, dilleri ve kültürleri Bizans egemenliğinde geçen yüzyıllar sonucunda Helen’leşmiştir. Yunanlılar da tarih boyunca kendilerini Bizans İmparatorluğu’nun varisi olarak gördüklerinden dünya üzerindeki tüm Rumların hamisi olmuşlardır. Arapça’da (o) ve (ö) seslerini veren harfler olmadığı için Arapların Roma demeleri pek mümkün değildi. Bunun için Roma yerine Rum diyorlardı. Rum sözcüğü de bu şekilde ortaya çıkmış ve Arapçadan Türkçeye geçmiş.  TDK (Türk Dil Kurumu) na göre Rum sözcüğü: “Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimse” şeklinde tarif ediliyor. Bu sözcüğün tarihsel bağlamıyla tarifi ise: “Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde yaşayan, Roma yurttaşı haklarına sahip olan halk” şeklinde yapılıyor. Kökeni itibariyle Rum kelimesi, “Romeos” sözcüğünden gelmektedir. Romeos,“Romalı” demektir. Bu yönüyle kelime Roma İmparatorluğu’na atıfta bulunur. Günümüz Yunancasında ise Rum sözcüğü “Ρωμιός” (Romios) olarak telaffuz edilmekte. Bu nedenle Güney Kıbrıs Rum Kesiminde yaşayanlara biz Yunanlı demiyoruz, onlara Rum diyoruz.  Paralel şekilde uzun çağlar boyunca Anadolu’da yaşayan toplumlar için de “Romalı” sözcüğü kullanılagelmiştir. Türklerin Anadolu’ya gelişine dek, Anadolu coğrafyası Latin ve Rum kültürlerinin etkisi altında, Hıristiyanlığın hüküm sürdüğü bir dönemden geçmekteydi. Büyük İskender’in startını verdiği Helenizmi takiben, Hıristiyanlığın Anadolu’da kendisine yer bulmasıyla birlikte, Hıristiyanlık Anadolu’da baskın din haline geldi. Rumlar, mezhep olarak Hıristiyanlık dininin Ortodoksluk koluna mensupturlar.  Osmanlı’daki Millet Sistemi gereği, Rum tanımı içerisinde Ortodoks Hıristiyanların tamamı girmekteydi. Diğer yandan az da olsa Katolikliğe geçiş yapmış Rum toplulukları da vardır. Ortodoks Karaman Rumları, Karadeniz, Kıbrıs ve Adalar’da yaşayan Rumlar da Millet tanımı gereği konumları değişen diğer Hıristiyan gruplardandı. Rum adıyla anılan, ancak Rum kökenli (Helen soylu) olmayan ünlü Anadolu düşünürlerinden birisi de Mevlana Celaleddin-i Rumi idi. Takip eden devirde Osmanlılar 1540’lara kadar Balkan coğrafyasında fethettikleri yerlerde oluşturdukları bölgeye “Rumeli” adını vermişlerdir.  Anadolu’da yaşayan yaklaşık 1,5 milyon Ortodoks Rum 1923-1924 yıllarında gerçekleşen mübadele ile Türkiye’yi terkedip Yunanistan’a göç ettiler. Fener Rum Patrihanesi kayıtlarına göre bugün İstanbul’da 2000-2500 civarında Rum yaşamaktadır. 

2- Yunan Sözcüğü Yunan kelimesi, Yunanistan devlet sınırları içerisinde yaşayan ve vatandaşlık bağıyla bu ülkeye bağlı olan kişileri tanımlamak için kullanılır. Kelime, daha çok politik kimlik arz eder ve Yunanistan ülkesinde yaşayan insanlar için tarihsel bir atfı söz konusu değildir.  Yunan kelimesinin kullanımı özellikle Kurtuluş Savaşı yıllarında yoğunlaşarak Türk literatürüne girmiştir.“Yunan Ordusu”, “Yunan Askeri” gibi kalıpların yaygın kullanımı nedeniyle tanınır olmuştur. Diğer yandan, bir sözcük olarak “Yunanlılar” kelimesi ile, “Yunan” kelimesi arasında hiçbir fark yoktur. Bu iki sözcük de aynı milleti tanımlarlar. 

3 – Grek Sözcüğü  Modern Yunanistan, 1821’de Osmanlı Devleti’nin İngiltere, Fransa ve Rusya karşısında aldığı yenilgiler sonucu Mora Yarımadası ve Atina’da Yunan Krallığı adı altında bir devletin kurulmasıyla başlayan dönemdir. Yunan Krallığı’nın kurulmasını takiben, ilk Yunan Kralı olarak Bavyeralı aristokrat bir aileden gelen Otto isminde bir Alman atandı.  19’ncu yüzyılda ortaya çıkan bu yeni gelişme üzerine, Batılı tarihçiler, Yunanlar ile Osmanlılar arasındaki bağları koparmak maksadıyla, bu tanımın sahasını genişleterek yeni bir anlam atadılar. Batılı tarihçiler bu noktada Grek sözcüğünü buldular. Bugün Yunanistan isminin İngilizcedeki karşılığı Greece’dir. Yunan ve Yunanlar için ise Grek ve Grekler sözcüğü kullanılır. 

4 – Helen Sözcüğü Büyük İskender, M.Ö 333 yılında Persleri mağlup ettikten sonra ulaştığı gücün neticesinde Akdeniz ve Anadolu coğrafyasında kendi kültürünü yayma olanağı buldu. Bu noktada Yunan-Makedon ortak kültürünün ürünü “Helenizm” ortaya çıktı ve kısa sürede taraftar topladı. Bu kültürün etkisiyle Helen uygarlığı inşa edilerek, mimari ve sanatta yeni bir stil yaratıldı. Yunanca bölgenin Lingua Francası (Başat Dil) olarak dini kapsama ulaştı.  Ulusçuluğun kendisine yer bulmaya başladığı 18′ nci yüzyıl boyunca, özellikle de bu devrin ikinci yarısında, Yunanlılar arasında Antik Helen dünyasına atıflar yapılmaya başlandı. Yunanlılar ve bilhassa aydınlar arasında Antik Yunan isimleri seçilir oldu. Eski metinler çevrildi. Bu süreçte Bizans dışlandı. Yukarıda tarihsel bağlamı ortaya konulan Rumlar, kendilerini daha çok Helen olarak tanımlamaktadırlar. Bu noktada Rum ve Yunan sözcüğünden hazzetmediklerini söylemek gerekmektedir. Helen sözcüğünün yarattığı tarihi atıf, burada belirleyici rol oynamaktadır. Yunan tarihçiler, bir Latin ülkesi olan Roma İmparatorluğu’nun Doğu Roma yıllarından itibaren kademeli olarak Helenleştiği görüşünü savunurlar. Bu argüman, Yunan-Helen kültür ortaklığının bir uzantısı olarak yansıtılır. Bugün adını Yunanistan olarak bildiğimiz komşu ülkenin resmi adı “Helen Cumhuriyeti’dir. Yunanca’da “Helen Ülkesi” adı, “Ελλάδα, Elada” olarak kendisine yer bulur. 

5- Rumca ile Yunanca Arasında Fark Varmıdır? Rumların konuştuğu dile Rumca denir. Rumların kim olduğu ise yukarıda açıklanmıştır. Kıbrıs ve Ege Adalar’ında çok küçük şive farklılıkları göstermekle birlikte, Rumca günümüz Yunancası’nın aynısı sayılabilir. Alfabeleri aynıdır. Benzer şekilde Kıbrıs Rumlarının günlük dilinde, aradaki ortak yaşam ve kültür bağlarını göstermesi bakımından birçok Türkçe sözcük yer almaktadır. Günümüz Yunancasında Rumca’ya “Ρωμαίικα” (Romeika) denilir. 

6- Sonuç

Yukarıda bahse konu edilen dört sözcüğün de tanımlamak istediği millet, aynı millettir, yani Yunan milletidir. Yunan milletinden bahis açıldığında, bu dört sözcüğün tarih okuyucularında yarattığı kavram karmaşası, bağlamları ve kullanım amaçları bilindiğinde daha anlamlı bir zemine oturmaktadır. Bu noktada,Türk-Yunan tarihçilerinin kullanım tercihleri bilinmelidir. Yunanlıların Helen, Türklerin Osmanlı devri için Rum; Cumhuriyet devri için ise Yunan sözcüğünü uygun gördüğü ve çalışmalarında bu sözcükleri göz önünde bulundurdukları bilinmelidir.

Aycan Yılmaz

183 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page